Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından, Türkiye’nin uluslararası marka değerine katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivalleri kapsamında bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Sur Kültür Yolu Festivali için geri sayım başladı. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, 8-16 Ekim tarihleri arasında Diyarbakır’da gerçekleşecek olan Sur Kültür Yolu Festivali için düzenlenen basın toplantısında; “Sur Kültür Yolu Festivali, 2.000’den fazla sanatçının katılımıyla 600’den fazla etkinliğe ev sahipliği yapacak. Bu festivallerle şehirlerimizin soyut ve somut kültürel mirasına yatırım yapıyor ve ülkemize kalıcı eserler kazandırıyoruz.” dedi.Yepyeni rotalar, yepyeni şehirler ve kültürler..

Diyarbakır Hz. Süleyman Camii Meydanı’nda düzenlenen basın toplantısına, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan ve Diyarbakır Valisi Ali İhsan Su’nun yanı sıra Ak Parti Diyarbakır Milletvekilleri Oya Eronat ve Ebubekir Bal, Ak Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Şerif Aydın, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkileri, festival paydaşları ve çok sayıda gazeteci katılım sağladı.  

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Diyarbakır’ın bu sene Türkiye Kültür Yolu Festivallerine ilk kez dahil edildiğini belirterek, “Diyarbakır’ın kültürel mirasını taçlandırmak için düzenlediğimiz Sur Kültür Yolu Festivali ile ülkemizin kültür sanat zenginliğini tüm dünyaya duyurmayı amaçlıyoruz” diye konuştu. 

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Diyarbakır olmadan dinler, medeniyetler ve gastronomi tarihi yazılamayacağını belirterek şunları söyledi: 

“Kültür Yolları Festivallerinin düşünsel zemini nedir diye soracak olursak, insanın temelde 3 varlığı vardır, bir ruhu, onun kişiliğidir. Bedeni onun kimliğidir, bir de aklı vardır ki insanı var eden en önemli varlığıdır. Toplum hayatının da 3 temel özelliği vardır; Toplumun ruhu kültürüdür buna somut olmayan miras diyoruz. Toplumun bedeni, şehridir, aklı da sanattır. Binlerce yıllık medeniyete ev sahipliği yapmış, bir geçiş noktası olan Türkiye’mizde, farklı medeniyetlerin yaşadığı Anadolu coğrafyasındayız. İstanbul ve Diyarbakır gibi önemli şehirlerimiz, bizim gurur kaynağımızdır. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak iki temel hedefimiz vardır. Kültürel değerleri ve mirası korumak, bunu Vakıflar aracılığıyla yapıyoruz. Öte yandan bizi biz yapan bütün şehirlerimizdeki somut olmayan miras olarak vurguladığımız, gastronomiden modaya kadar birçok alanda bu mirası koruyarak gelecek nesillere aktarmayı ve bütün dünyaya bu kültürümüzü yaymayı hedefliyoruz. 12 bin yıllık tarihiyle farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan ve dünyanın en eski yerleşim yerlerinden olan kadim şehir Diyarbakır’ı, bugün Sur Kültür Yolu Festivali ile bu kültürü tanıtma fırsatını yakalamış bulunuyoruz.”