İstanbul’un kalbinde, Taksim’in hemen yanı başında yer alan Grand Hyatt İstanbul, her pazar günü düzenlediği “Jazz & Brunch” etkinliğiyle şehrin gastronomi ve müzik tutkunlarını bir araya getiriyor.
Pazar günleri saat 12:30’dan itibaren Mezzanine Lounge’da sizi karşılayan ortam bir brunch’tan fazlası.
Daha içeri adım atarken fonda tatlı tatlı yükselen caz melodileri, günün telaşını kapının dışında bırakıyor. Hafif loş ışıklar, şık ama kasılmayan bir atmosfer ve hemen burnunuza ulaşan taptaze kahve kokusu…Tüm tatlar özenle hazırlanmış ve her biri “bir tabak daha almalı mıyım?” dedirtecek kadar iddialı.
Tatlı büfesi ise ayrı bir hikâye. Şerbetli Türk tatlılarının yanı sıra, hafif Akdeniz usulü meyveli tartlar adeta kahvenize eşlik etmek için sıraya girmiş gibi.
Ama Grand Hyatt’ın brunch’ını farklı kılan asıl detay: canlı caz performansları. Sıcacık bir brunch tabağıyla arkanıza yaslanıp, ustalıkla çalınan bir saksafonun sesine karışmak… İşte o an İstanbul’da olduğunuzu unutuyor, kendinizi adeta Paris ya da New Orleans sokaklarında hissediyorsunuz.
Bu küçük pazar lüksünün bir bedeli var elbette; kişi başı 2.500 TL. Ancak brunch sonrası yaşadığınız o dinginlik ve mutlu yorgunluk, harcadığınız her kuruşu unutturuyor.
Sonuç mu?
Şehrin karmaşası içinde kendinize ayıracağınız en lezzetli, en ritmik pazar kaçamağı. Eğer kendinize küçük bir ödül vermek istiyorsanız, Grand Hyatt’ın cazla bezenmiş brunch’ı listenizin başında olmalı.