Muhammet Nezif Emek: ‘Türk dönerini dünya markası yapmak için gece gündüz çalışıyoruz’

Vitrin 13.12.2025 - 15:32, Güncelleme: 13.12.2025 - 15:32 5388 kez okundu.
 

Muhammet Nezif Emek: ‘Türk dönerini dünya markası yapmak için gece gündüz çalışıyoruz’

20 yılı aşkın finans ve gastronomi tecrübesiyle Rasyo Holding CEO’su ve UDOFED Başkanı Muhammet Nazif Emek, döner sektörünün kırılganlığına rağmen büyük fırsatlar barındırdığını söylüyor: Erken franchise tuzağından sağlıklı üretim trendine, kârlılık sırlarından küresel marka hedeflerine kadar samimi ve çarpıcı bir röportaj…
25 yıla aşkın tecrübesiyle Türkiye’nin yeme-içme sektöründe hem girişimci hem de denetçi kimliğiyle dikkat çeken iş insanı  Muhammet Nezif Emek Favori Lezzetler okuyucularına özel açıklamalarda bulundu. Muhammet Nezif Emek, Bağımsız Denetçi ve Mali Müşavir olmanın yanı sıra Rasyo Holding’in CEO’su, UDOFED Uluslararası Döner Federasyonu Başkanı ve URFAD Uluslararası Franchise Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak sektörde önemli işlere imza atıyor. Hem masada finansal raporları inceliyor hem de tezgâh başında Türkiye’nin en sevilen lezzetini dünyaya taşıma mücadelesi veriyor. Dönerin küresel bir marka olması için gece gündüz çalışan, aynı zamanda yüzlerce işletmeye finansal disiplin ve büyüme stratejisi aşılayan bu çok yönlü liderle, sektörün dünü, bugünü ve yarınını konuştuk. Keyifle okuyacağınız işte röportaj. 1. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Kısa bir kariyer özeti verir misiniz? 20 yılı aşkın süredir finans, teknoloji, insan kaynakları, sağlık bilişimi ve gastronomi sektörlerinde yönetici olarak görev yapıyorum. Rasyo Holding’in CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesiyim. Bağımsız denetçi, mali müşavir, yolsuzluk inceleme uzmanı ve gümrük müşavir yardımcısıyım. Strateji, vergi ve finansal yönetim danışmanı olarak şirketlere büyüme, reorganizasyon, uluslararasılaşma ve uyum konularında eşlik ediyorum. Aynı zamanda UDOFED (Uluslararası Döner Federasyonu) Genel Başkanı, CEO Platformu ve UFRAD’ın Yönetim Kurulu Üyesiyim. Hem Türk iş dünyasının hem de Türk gastronomi ve franchise ekosisteminin gelişimi için çalışıyorum. 2. Hem CEO’sunuz, hem bağımsız denetçisiniz, hem de bir federasyonda başkan ve derneklerde yönetim kurulu üyesisiniz. Bu tempoyu nasıl yönetiyorsunuz? Yoğun bir tempoda çalışıyorum; ancak yaptığım tüm işlere tutkuyla bağlı olduğum için yönetilebilir hâle geliyor. Bunun sırrı, iş ile hobiyi birleştirmek. Tüm şirketlerde süreçler, metrikler ve sorumluluk matrisi nettir. Yetki devrini çok güçlü yaparım. Enerjimi günlük operasyonlara değil; stratejiye, büyümeye ve kritik kararlara ayırırım. Disiplin, planlama ve uyumlu ekip olmadan bu tempo sürdürülemez. 3. Gastronomi sektörünün şu anki durumunu değerlendirir misiniz? Gastronomi son yılların en hızlı büyüyen fakat aynı zamanda en kırılgan sektörlerinden biri. Maliyet baskısı, arz-talep dengesizliği, finansmana erişim ve nitelikli iş gücü eksikliği önemli sorunlar. Buna karşın markalaşma, hijyen, standartlaşma ve dijitalleşme alanlarında sektör hiç olmadığı kadar fırsat barındırıyor. Türkiye, gastronomi tarihinin merkezinde yer alan bir ülke ve bu avantajı dünya markaları yaratmak için değerlendirmeliyiz. 4. Franchise vermek isteyen markalar en çok hangi hataları yapıyor? En yaygın hata: Erken franchise verme arzusu. Marka kendi operasyonunda standardı oturtmadan büyümeye çalışıyor. Franchise sözleşmeleri, el kitapları, eğitimler, bölge koruma ve kalite denetimi profesyonelce hazırlanmıyor. Bu yaklaşım kısa vadede büyüme getirse de uzun vadede marka değerini zedeleyebilir. 5. Türk dönerini dünya markası yapabilmek için en kritik adım nedir? Türk döneri zaten dünya mutfakları içinde çok güçlü bir ürün. Ancak gyro veya shawarma gibi isimlerle büyümesini izliyoruz. Ürünün sahibi olmak yetmez; ürünü temsil eden güçlü Türk markalarının küresel ölçekte yaygınlaşması gerekir. Dönerimizin köklü geçmişini, kalite standardını ve ustalık kültürünü global markalarla korumalıyız. 6. Tüketici artık daha sağlıklı ve sürdürülebilir ürünler istiyor. Dönerciler bu trende nasıl ayak uydurabilir? Temiz içerik, izlenebilir tedarik zinciri, katkısız ürünler artık tüketici için temel kriter. Markalar, damak tadı kadar sağlığı ve doğayı da gözetmeli. Ölçülü yağ oranı Doğru pişirme teknikleri Geri dönüştürülebilir ambalaj Düşük karbon ayak izi odaklı üretim Başarı için üçlü formül yeterlidir: Şeffaf üretim – Temiz mutfak – Sürdürülebilir yaklaşım. 7. Sosyal medya ve dijital pazarlama geleneksel dönercileri nasıl değiştirdi? Görünürlük, hikâye anlatımı ve müşteri deneyimi artık merkezde. Sosyal medya sadece lezzet değil; duygu ve güven satıyor. Doğru içerik stratejisi ile döner markaları büyük bir potansiyel taşıyor. Trendlere uyum sağlayanlar daha çok müşteri ve daha hızlı büyüme elde ediyor. 8. Bir döner markasının hikâyesinin güçlü olması satışları ne kadar etkiliyor? Çok ciddi etkisi var. Tüketici artık “neden” satın aldığını bilmek istiyor. Markanın hikâyesi, kurucusunun duruşu ve değerleri; sadakat yaratıyor. Ürün sadece damaklara değil, gözlere ve gönüllere de hitap etmeli. 9. Gıda sektöründe risk ve uyum yönetimini nasıl özetlersiniz? Üç ana başlıkta toplanır: Gıda güvenliği ve hijyen Finansal ve maliyet riskleri Mevzuat ve denetim riskleri Doğru süreç kurgusu ve iç kontrol sistemiyle tümü yönetilebilir. 10. Küçük-orta ölçekli işletmelere finansal kontrol için 3 pratik öneriniz? Nakit akışını haftalık yönetin. Maliyet sistemi kurun. Porsiyon maliyetini bilmeyen ayakta kalamaz. Stok, fire ve personel verimliliğini ölçün. Ve en önemlisi: Müşteriden tasarruf olmaz. Müşteriye verdiklerinizi kısmayın. 11. Bu enflasyon ve maliyet ortamında dönerciler kârlılığı nasıl korur? Pandemi sonrası gastronomi ekonomisi tamamen değişti. Maliyet oranları ile kira oranları dengelendi ama dijital kanalların maliyetleri arttı. Bugün kârlılığı korumanın yolu: Reçete standardı İsrafı azaltmak Enerji ve operasyon verimliliği Doğru tedarikçi yönetimi Müşteri kaybını önleyen sadakat projeleri Kâr fiyat artırarak değil; müşteri sayısını artırarak ve verimlilikle korunur. 12. UDOFED’in 2026’ya kadar en büyük hedefi nedir? Türk Döneri’nin global gücünü artırmak, sektörde birlik oluşturmak, dönerin standardını korumak ve döner üzerinden ülkemizin ihracat gelirini büyütmek. Aynı zamanda yetişmiş iş gücü ihraç eden, dönerin kültürel kimliğini güçlendiren ve global gastronomi turizmine katkı sağlayan bir yapı oluşturmak. 13. Genç girişimcilere tek cümlelik tavsiyeniz? Küçük başlayın, hızlı deneyin, istikrardan vazgeçmeyin, sürekli öğrenin ve mutlaka ölçün.
20 yılı aşkın finans ve gastronomi tecrübesiyle Rasyo Holding CEO’su ve UDOFED Başkanı Muhammet Nazif Emek, döner sektörünün kırılganlığına rağmen büyük fırsatlar barındırdığını söylüyor: Erken franchise tuzağından sağlıklı üretim trendine, kârlılık sırlarından küresel marka hedeflerine kadar samimi ve çarpıcı bir röportaj…

25 yıla aşkın tecrübesiyle Türkiye’nin yeme-içme sektöründe hem girişimci hem de denetçi kimliğiyle dikkat çeken iş insanı  Muhammet Nezif Emek Favori Lezzetler okuyucularına özel açıklamalarda bulundu.

Muhammet Nezif Emek, Bağımsız Denetçi ve Mali Müşavir olmanın yanı sıra Rasyo Holding’in CEO’su, UDOFED Uluslararası Döner Federasyonu Başkanı ve URFAD Uluslararası Franchise Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak sektörde önemli işlere imza atıyor.

Hem masada finansal raporları inceliyor hem de tezgâh başında Türkiye’nin en sevilen lezzetini dünyaya taşıma mücadelesi veriyor.

Dönerin küresel bir marka olması için gece gündüz çalışan, aynı zamanda yüzlerce işletmeye finansal disiplin ve büyüme stratejisi aşılayan bu çok yönlü liderle, sektörün dünü, bugünü ve yarınını konuştuk. Keyifle okuyacağınız işte röportaj.

1. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Kısa bir kariyer özeti verir misiniz?

20 yılı aşkın süredir finans, teknoloji, insan kaynakları, sağlık bilişimi ve gastronomi sektörlerinde yönetici olarak görev yapıyorum. Rasyo Holding’in CEO’su ve Yönetim Kurulu Üyesiyim. Bağımsız denetçi, mali müşavir, yolsuzluk inceleme uzmanı ve gümrük müşavir yardımcısıyım.

Strateji, vergi ve finansal yönetim danışmanı olarak şirketlere büyüme, reorganizasyon, uluslararasılaşma ve uyum konularında eşlik ediyorum.

Aynı zamanda UDOFED (Uluslararası Döner Federasyonu) Genel Başkanı, CEO Platformu ve UFRAD’ın Yönetim Kurulu Üyesiyim. Hem Türk iş dünyasının hem de Türk gastronomi ve franchise ekosisteminin gelişimi için çalışıyorum.

2. Hem CEO’sunuz, hem bağımsız denetçisiniz, hem de bir federasyonda başkan ve derneklerde yönetim kurulu üyesisiniz. Bu tempoyu nasıl yönetiyorsunuz?

Yoğun bir tempoda çalışıyorum; ancak yaptığım tüm işlere tutkuyla bağlı olduğum için yönetilebilir hâle geliyor. Bunun sırrı, iş ile hobiyi birleştirmek.

Tüm şirketlerde süreçler, metrikler ve sorumluluk matrisi nettir. Yetki devrini çok güçlü yaparım. Enerjimi günlük operasyonlara değil; stratejiye, büyümeye ve kritik kararlara ayırırım.

Disiplin, planlama ve uyumlu ekip olmadan bu tempo sürdürülemez.

3. Gastronomi sektörünün şu anki durumunu değerlendirir misiniz?

Gastronomi son yılların en hızlı büyüyen fakat aynı zamanda en kırılgan sektörlerinden biri. Maliyet baskısı, arz-talep dengesizliği, finansmana erişim ve nitelikli iş gücü eksikliği önemli sorunlar.

Buna karşın markalaşma, hijyen, standartlaşma ve dijitalleşme alanlarında sektör hiç olmadığı kadar fırsat barındırıyor. Türkiye, gastronomi tarihinin merkezinde yer alan bir ülke ve bu avantajı dünya markaları yaratmak için değerlendirmeliyiz.

4. Franchise vermek isteyen markalar en çok hangi hataları yapıyor?

En yaygın hata: Erken franchise verme arzusu.

Marka kendi operasyonunda standardı oturtmadan büyümeye çalışıyor. Franchise sözleşmeleri, el kitapları, eğitimler, bölge koruma ve kalite denetimi profesyonelce hazırlanmıyor.

Bu yaklaşım kısa vadede büyüme getirse de uzun vadede marka değerini zedeleyebilir.

5. Türk dönerini dünya markası yapabilmek için en kritik adım nedir?

Türk döneri zaten dünya mutfakları içinde çok güçlü bir ürün. Ancak gyro veya shawarma gibi isimlerle büyümesini izliyoruz.

Ürünün sahibi olmak yetmez; ürünü temsil eden güçlü Türk markalarının küresel ölçekte yaygınlaşması gerekir. Dönerimizin köklü geçmişini, kalite standardını ve ustalık kültürünü global markalarla korumalıyız.

6. Tüketici artık daha sağlıklı ve sürdürülebilir ürünler istiyor. Dönerciler bu trende nasıl ayak uydurabilir?

Temiz içerik, izlenebilir tedarik zinciri, katkısız ürünler artık tüketici için temel kriter.

Markalar, damak tadı kadar sağlığı ve doğayı da gözetmeli.

Ölçülü yağ oranı

Doğru pişirme teknikleri

Geri dönüştürülebilir ambalaj

Düşük karbon ayak izi odaklı üretim

Başarı için üçlü formül yeterlidir: Şeffaf üretim – Temiz mutfak – Sürdürülebilir yaklaşım.

7. Sosyal medya ve dijital pazarlama geleneksel dönercileri nasıl değiştirdi?

Görünürlük, hikâye anlatımı ve müşteri deneyimi artık merkezde.

Sosyal medya sadece lezzet değil; duygu ve güven satıyor.

Doğru içerik stratejisi ile döner markaları büyük bir potansiyel taşıyor. Trendlere uyum sağlayanlar daha çok müşteri ve daha hızlı büyüme elde ediyor.

8. Bir döner markasının hikâyesinin güçlü olması satışları ne kadar etkiliyor?

Çok ciddi etkisi var. Tüketici artık “neden” satın aldığını bilmek istiyor.

Markanın hikâyesi, kurucusunun duruşu ve değerleri; sadakat yaratıyor.

Ürün sadece damaklara değil, gözlere ve gönüllere de hitap etmeli.

9. Gıda sektöründe risk ve uyum yönetimini nasıl özetlersiniz?

Üç ana başlıkta toplanır:

Gıda güvenliği ve hijyen

Finansal ve maliyet riskleri

Mevzuat ve denetim riskleri

Doğru süreç kurgusu ve iç kontrol sistemiyle tümü yönetilebilir.

10. Küçük-orta ölçekli işletmelere finansal kontrol için 3 pratik öneriniz?

Nakit akışını haftalık yönetin.

Maliyet sistemi kurun. Porsiyon maliyetini bilmeyen ayakta kalamaz.

Stok, fire ve personel verimliliğini ölçün.

Ve en önemlisi: Müşteriden tasarruf olmaz. Müşteriye verdiklerinizi kısmayın.

11. Bu enflasyon ve maliyet ortamında dönerciler kârlılığı nasıl korur?

Pandemi sonrası gastronomi ekonomisi tamamen değişti. Maliyet oranları ile kira oranları dengelendi ama dijital kanalların maliyetleri arttı.

Bugün kârlılığı korumanın yolu:

  1. Reçete standardı
  2. İsrafı azaltmak
  3. Enerji ve operasyon verimliliği
  4. Doğru tedarikçi yönetimi
  5. Müşteri kaybını önleyen sadakat projeleri
  6. Kâr fiyat artırarak değil; müşteri sayısını artırarak ve verimlilikle korunur.

12. UDOFED’in 2026’ya kadar en büyük hedefi nedir?

Türk Döneri’nin global gücünü artırmak, sektörde birlik oluşturmak, dönerin standardını korumak ve döner üzerinden ülkemizin ihracat gelirini büyütmek.

Aynı zamanda yetişmiş iş gücü ihraç eden, dönerin kültürel kimliğini güçlendiren ve global gastronomi turizmine katkı sağlayan bir yapı oluşturmak.

13. Genç girişimcilere tek cümlelik tavsiyeniz?

Küçük başlayın, hızlı deneyin, istikrardan vazgeçmeyin, sürekli öğrenin ve mutlaka ölçün.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve favorilezzetler.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.