Ama bana sorarsanız burası, hiç bitmeyen enerjisi, şaşırtıcı derecede canlı sosyal hayatı ve insanı içine çeken samimiyetiyle yaşayan bir şehir. Eğer yolunuz buralara düşerse, o klasik ve sıkıcı turist rotalarını bir kenara bırakın. Çünkü sizi şehrin gerçek ruhunu hissetmeye davet ediyorum. Bir Podgorica sakini ve artık buranın bir müdavimi olarak, kâh ofis niyetine kullanıp toplantı yaptığım, kâh dostlarımla sabahın ilk ışıklarına kadar eğlendiğim 6 mekânı sizin için seçtim. İşte Podgorica’da “görmeden dönmemeniz” gereken 6 durak! 1. Welder Pub: İkinci Evim, Ofisim, Salonum Listeye tabii ki favorimle, göz bebeğimle başlıyorum. Welder Pub benim için bir bardan çok daha fazlası; ikinci evim desem hiç de abartmış olmam! Hatta bazen kendi evimden daha çok vakit geçirdiğim de doğrudur. Burası benim ofisim, salonum, bazen dinlenme alanım... Evde ya da ofiste çalışmak istemediğimde soluğu burada alıyorum. Bilgisayarımı açıp kuruluyorum. Çalışanları güler yüzlü ve o kadar tatlı insanlar ki; müzik grupları geceye hazırlanırken, personel ve müdürler kendi toplantılarını yaparken beni yabancı görüp çıkarmıyorlar. İşlerine ben yokmuşum gibi devam ediyorlar. Yakında beni mekânın demirbaş listesine “sandalye, masa, blogger” şeklinde kaydederlerse hiç şaşırmam. Buranın sadece hafta sonu değil, hafta içi de canlı müzik yapması önemli bir detay. Hem açık hem de kapalı alanlarının olması, yılın her mevsimi için burayı ideal kılıyor. Tüm Ağustos ayım o bahçede geçti diyebilirim. Menüsü oldukça zengin ama benim favorim kesinlikle pizzalar! Fiyatlar Podgorica ortalamasının biraz üzerinde, yalan yok. Ama sunduğu kaliteye ve o evde olma hissine, bu deneyim sonuna kadar değer. Ortamın sıcaklığı insanı hemen sarıyor. 2. Antalia Restaurant: Memleket Havası ve Muhteşem Mezeler Gelelim memleket havasına... Podgorica’da Türk mekânı oldukça az ama benim kalbim Antalia’da. Öncelikle sahibi canım arkadaşım Canan! Onu çok seviyorum ama elbette torpil geçmiyorum; mezeleri gerçekten muhteşem. Çok uzun zamandır bu kadar iyi bir fava yememiştim, net bilgi. Deneyelim, yayalım, yiyelim derim! Rakı ve kebap sevenler için harika bir durak Genelde yabancı mekânları tercih etsem de ne zaman rakı krizim tutsa, ne zaman Türkiye’den misafirim gelse ya da bir iş yemeği düzenleyecek olsam soluğu Antalia’da alıyorum. Zengin menüsünde başta kelle paça çorbası olmak üzere birçok lezzetli seçenek mevcut. Tamamen Türk mutfağına adanmış olan Antalia, sunduğu lezzet ve porsiyonlara göre Karadağ standartlarında oldukça uygun fiyatlara sahip. Hem lezzet garanti hem de Türkçe sohbetin tadı başka. 3. Morrison Pub: After Partinin Adresi Ben ne kadar Welderci isem, en yakın arkadaşım Serap da o kadar Morrisoncu! Sahipleri şehirdeki eğlencenin kitabını yazmışlar. Nereye gidersek gidelim, ne yaparsak yapalım, gecenin sonunda biz kendimizi burada buluyoruz. Morrison’da “after” yapmadan o evlere dağılmak yok! Burası Podgorica sosyal hayatının nabzı. “Aman canım, Karadağ’ın nüfusu kaç ki?” deyip geçmeyin; özellikle Cuma ve Cumartesi günleri rezervasyonunuz yoksa kapıdan içeri bakacak kadar bile yer bulamayabilirsiniz. Fiyat olarak listemin üçüncü sırasında, ortam ise her zaman enerjik ve hareketli. Bahçesi ve kapalı alanıyla her mevsim keyifli bir seçenek sunuyor. 4. Josephine Bar: Şarap, DJ ve Sıcak Sohbetler Josephine, benim için haftalık deşarj noktası. Kapalı alanı var ama ben inatla bahçesini tercih edenlerdenim. Neden mi? Çünkü ısıtıcılar sağ olsun, bahçe keyfi kışın bile bambaşka. Buranın DJ performansları gerçekten inanılmaz. Hani bazen sadece oturup müziği dinlemek ve sohbet etmek istersiniz ya, işte Josephine tam öyle bir yer. Şarabınızı alıp, soğuk havada sıcak sohbetin dibine vurmak için ideal. Fakat ilerleyen saatlerde o müzik ritmi sizi yakalıyor ve o ritme ayak uyduruyorsunuz. Masaların üzerine bile çıkıyorsunuz! Fiyat/performans olarak listemde olmayı hak eden yerlerden bir tanesi. 5. Avlija: Bohem Ruh, Muhteşem Müzik Avlija, listemin en bohem ve en yeni üyesi. Giriş ücretli. 3 Euro ödeyerek mekâna giriş yapıyorsunuz. Kapıdan girdiğiniz an bambaşka bir dünyaya açılıyorsunuz. Ama burayı benim için efsane yapan şey müzik kültürü! Karadağ genelinde çok da bir “uluslararası” müzik anlayışı yok, kabul edelim. Ama istisnasız tüm mekânların milli marşı hâline gelen şarkı Bon Jovi - It’s My Life! Türkiye’de bu şarkı çalınca sadece ritim tutup kafa sallayan ben, burada şarkıyı duyunca tüm vücudumla, kendimi kaybederek dans ediyorum. O enerjiyi anlatamam, yaşamanız lazım! Muhtemelen beni öyle gördüğünüzde gülme krizine gireceğinize eminim. Sahnesindeki canlı müzikler harika, fiyatlar şaşırtıcı derecede uygun. Kısa sürede müdavimi oldum bile. Mekândan dışarı adım attığınız anda “buraya tekrar gelmeliyim” dedirtiyor. 6. Hard Rock Cafe: Klasik Lezzet, Güvenilir Kalite One night in Bangkok Spicy Shrimp ve Mango Tango favori takımım. Arkadaşlarımla özellikle pazar günleri geyik muhabbeti yapacaksak, kahvaltı ve atıştırmalık modum açıksa yer Hard Rock. Dünyanın her yerinde olan Hard Rock kalitesi ve lezzetinin burada da olması benim için harika. Fiyatlar tabii ki Hard Rock standardında. Anlatmaya gerek yok, burasıyla beraber sekizinci Hard Rock tişörtümü koleksiyonuma ekledim. Yerel Kültür ve Samimiyet Üzerine Bir Not Antalia hariç bu listedeki diğer mekânları tercih etme sebebim eğlenmeye gelen insanların yabancı olması. Buradaki insanlar, eğlence kültürü konusunda gerçekten çok kaliteliler. Arkadaşlık kursalar bile o kaliteyi, o mesafeyi ve samimiyeti aynı anda koruyabiliyorlar. Bunu hissediyorsunuz. Ayrıca Antalia hariç bu listedeki tüm mekânlarda genellikle yerel müziklere denk geliyorsunuz. Başlarda yabancı gelse de, Karadağ müziklerine yavaş yavaş alışmak ve yerel kültürü bu şekilde deneyimlemek gerçekten keyifli oluyor! Podgorica’da geçirdiğim bu birkaç ay, şehrin hem modern hem de geleneksel yanını deneyimlememi sağladı. Her mekân ayrı bir sahne, her sahne ayrı bir hikâye, her hikâye ayrı bir heyecan!