Denizin tuzu, dostluğun sıcaklığı Mykonos İstanbul’un yeni kaçış noktası

Mekanlar 25.11.2025 - 11:53, Güncelleme: 30.11.2025 - 14:34 648 kez okundu.
 

Denizin tuzu, dostluğun sıcaklığı Mykonos İstanbul’un yeni kaçış noktası

Caddebostan’da Ege’nin ruhu yeniden canlanıyor: Beyaz taş duvarlar, deniz tuzu ve dost sofraları… Özgür Özdoğan’ın yarattığı Mykonos, İstanbul’a gerçek bir Yunan müziği deneyimi sunuyor.
İstanbul’un kalabalığında bir Ege adası köşesi: Mykonos Restaurant, Caddebostan Bağdat Caddesi üzerinde, sade ama bir o kadar da içten bir Yunan ruhuyla misafirlerini ağırlıyor. Beyaz taş duvarların gölgesinde, mavi aksesuarların eşlik ettiği dekoruyla adeta Mykonos Adası’ndan bir parça gibi duran mekan, “Duygunun özgürlüğe, özgürlüğün doruğa dönüştüğü yer” mottosuyla hizmet veriyor. Mykonos’un kurucusu Özgür Özdoğan, yıllarca kurumsal hayatta satış ve pazarlama dünyasında koşturmuş bir isim. Artık bambaşka bir şeyler yapmak istediğine karar verdiğinde, içinde hep taşıdığı Ege ve Yunan kültürü tutkusunu bir restorana dönüştürmeye karar vermiş. Özdoğan, hislerini şu sözlerle özetliyor: “Yıllarca ürün sattım, hizmet sattım. Şimdi insanlara keyif satıyorum. Onların yüzündeki gülümsemeyi, dostlarıyla geçirdikleri güzel anları görmek paha biçilmez.” Mykonos, klasik Yunan mezeleri, taze deniz ürünleri ve ev yapımı uzo-reçine ikilisiyle öne çıkıyor. Menüde ahtapot ızgara, kalamar tava, fava, saganaki peyniri gibi vazgeçilmez lezzetlerin yanı sıra, Yunan mutfağının en otantik tatları yer alıyor. Canlı Yunan müzikleri ve zaman zaman düzenlenen bouzouki geceleriyle mekan, sadece yemek yenilen bir yer olmaktan çıkıp tam anlamıyla bir “Ege kaçışı” sunuyor. Özgür Özdoğan’ın en büyük hayali, Mykonos’u sadece bir restoran değil, insanların kendilerini gerçekten özgür ve mutlu hissettiği bir buluşma noktası haline getirmek. “Burası bir işletmeden çok bir yaşam tarzı” diyor ve ekliyor: “Denizin tuzunu, dost sofralarının sıcaklığını ve Ege’nin o eşsiz samimiyetini İstanbul’un göbeğine taşımak istedim. Görünen o ki, başardık.” Mykonos Restaurant, Caddebostan’da Yunan ruhunu arayanlar için artık vazgeçilmez bir adres. Özgür Özdoğan’ın satış dünyasından keyif dünyasına uzanan hikayesi ise, hayallerin peşinden gitmenin ne kadar güzel sonuçlar doğurabileceğinin en taze örneklerinden biri. Menüde ayrıca, mevsimsel taze balık seçenekleri (levrek, çipura, akya gibi) ve bouzouki gecelerinde eşlik eden hafif tatlılar (örneğin, Yunan yoğurdu ve bal) bulunuyor. Fiyat-performans dengesiyle övgü toplayan mekan, mezelerin taze ve balıkların günlük olmasıyla dikkat çekiyor. Canlı Yunan müzikleri ve zaman zaman düzenlenen bouzouki geceleriyle mekan, sadece yemek yenilen bir yer olmaktan çıkıp tam anlamıyla bir “Ege kaçışı” sunuyor.
Caddebostan’da Ege’nin ruhu yeniden canlanıyor: Beyaz taş duvarlar, deniz tuzu ve dost sofraları… Özgür Özdoğan’ın yarattığı Mykonos, İstanbul’a gerçek bir Yunan müziği deneyimi sunuyor.

İstanbul’un kalabalığında bir Ege adası köşesi: Mykonos Restaurant, Caddebostan Bağdat Caddesi üzerinde, sade ama bir o kadar da içten bir Yunan ruhuyla misafirlerini ağırlıyor. Beyaz taş duvarların gölgesinde, mavi aksesuarların eşlik ettiği dekoruyla adeta Mykonos Adası’ndan bir parça gibi duran mekan, “Duygunun özgürlüğe, özgürlüğün doruğa dönüştüğü yer” mottosuyla hizmet veriyor.

Mykonos’un kurucusu Özgür Özdoğan, yıllarca kurumsal hayatta satış ve pazarlama dünyasında koşturmuş bir isim. Artık bambaşka bir şeyler yapmak istediğine karar verdiğinde, içinde hep taşıdığı Ege ve Yunan kültürü tutkusunu bir restorana dönüştürmeye karar vermiş. Özdoğan, hislerini şu sözlerle özetliyor:

“Yıllarca ürün sattım, hizmet sattım. Şimdi insanlara keyif satıyorum. Onların yüzündeki gülümsemeyi, dostlarıyla geçirdikleri güzel anları görmek paha biçilmez.”

Mykonos, klasik Yunan mezeleri, taze deniz ürünleri ve ev yapımı uzo-reçine ikilisiyle öne çıkıyor. Menüde ahtapot ızgara, kalamar tava, fava, saganaki peyniri gibi vazgeçilmez lezzetlerin yanı sıra, Yunan mutfağının en otantik tatları yer alıyor. Canlı Yunan müzikleri ve zaman zaman düzenlenen bouzouki geceleriyle mekan, sadece yemek yenilen bir yer olmaktan çıkıp tam anlamıyla bir “Ege kaçışı” sunuyor.

Özgür Özdoğan’ın en büyük hayali, Mykonos’u sadece bir restoran değil, insanların kendilerini gerçekten özgür ve mutlu hissettiği bir buluşma noktası haline getirmek. “Burası bir işletmeden çok bir yaşam tarzı” diyor ve ekliyor: “Denizin tuzunu, dost sofralarının sıcaklığını ve Ege’nin o eşsiz samimiyetini İstanbul’un göbeğine taşımak istedim. Görünen o ki, başardık.”

Mykonos Restaurant, Caddebostan’da Yunan ruhunu arayanlar için artık vazgeçilmez bir adres. Özgür Özdoğan’ın satış dünyasından keyif dünyasına uzanan hikayesi ise, hayallerin peşinden gitmenin ne kadar güzel sonuçlar doğurabileceğinin en taze örneklerinden biri.

Menüde ayrıca, mevsimsel taze balık seçenekleri (levrek, çipura, akya gibi) ve bouzouki gecelerinde eşlik eden hafif tatlılar (örneğin, Yunan yoğurdu ve bal) bulunuyor. Fiyat-performans dengesiyle övgü toplayan mekan, mezelerin taze ve balıkların günlük olmasıyla dikkat çekiyor. Canlı Yunan müzikleri ve zaman zaman düzenlenen bouzouki geceleriyle mekan, sadece yemek yenilen bir yer olmaktan çıkıp tam anlamıyla bir “Ege kaçışı” sunuyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve favorilezzetler.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.