“Lezzeti az ve beklentilerimizi karşılamıyorsa niye yiyelim ve niye para harcayalım bu yiyeceklere?” diye düşünmek bir çoğumuza mantıklı gelebilir. Ancak güvenilir olmayan herhangi bir gıda maddesini sırf lezzetli diye riskini göz ardı edip tüketirsek kaçınılmaz sonuç gıda zehirlenmesidir. İşte bu ve başka birçok nedenden dolayı dünya üzerinde her yıl yaklaşık 500.000 insan gıda zehirlenmelerinden dolayı ne yazık ki hayatını kaybediyor.

Nasıl ve nerelerde zehirleniyoruz?
Bakınız geçtiğimiz kasım ayının sadece on günlük zaman diliminde medyaya yansımış olan zehirlenme olayları nerelerde olmuş ve kimler etkilenmiş:
- Kayseri’de bir okulda sucuk festivalinde 80 kişi hastanelik oldu
- Almanya’dan İstanbul’a gelip tahminen midye, kokoreç, sucuk yedikleri için dört kişi hayatını kaybetti
- Rize’de mevlit yemeğinden yiyen 94 kişi hastaneye kaldırıldı
- Bursa’da tavuklu pilav yiyen 11 işçi hastanede tedavi altına alındı
- Sakarya’da cezaevinde 266 hükümlü yedikleri konserve balıktan zehirlendi
- Yine bir şehrimizde yardım etkinliğinde döner yiyen 28 öğrenci hastaneye kaldırıldı.
Olayların can kaybı ile sonuçlanır olması, işin en acı veren tarafı. Böyle toplu zehirlenmeleri gördükçe “Yemek yediğimiz restoranlar, yemekhaneler, kantinler ne kadar güvenli acaba?” diye endişelenmeden edemiyor insan.
Nedenleri ve önlemleri nelerdir?
Gıda zehirlenmelerinde sebepleri çok çeşitli olup mikroorganizmalar, küf ve bakteri toksinleri, parazitler, mantarlar ve tarım koruma ilaç kalıntılarının başını çektiği kimyasal madde kalıntıları bunların en başta gelenleridir.
Gıda zehirlenmelerine karşı korunmak istiyorsanız aşağıdaki önerilerimizi iyi dinleyin lütfen:
- Kokoreç, etli çiğ köfte, midye dolması gibi çok riskli gıdaları tüketmekten kaçının. Midyelerin ayrıca ağır metal kaynağı olduğunu da mutlaka bilin.
- Kıyma, süt ve bunlardan yapılmış yiyecekleri mutlaka buzdolabında muhafaza edin. Kıymanın buzdolabında en fazla bir gün dayanıklı olduğunu da unutmayın. Bunları iyi pişirmeden de asla tüketmeyin.
- Sıcak mevsimlerde rastgele lokantada kıymalı veya tavuk etli yemekler yemeyin. Ateşli ishale neden olan “Salmonella” bakterisi en çok kanatlı etlerinde bulunmaktadır.
- İyi yıkanmadan ve soyulmadan yenen sebze ve meyveler hem ilaç kalıntıları hem zararlı mikroorganizmalar ve hem de parazitler yönünden tehlike teşkil ederler.
- Bilhassa tatillerde, kaynağını bilmediğiniz suyu, ayranı, limonatayı içmeyin. Markalı ve şişelenmiş suları tercih edin.
- Kremalı tatlılar, açıkta satılan dondurmalar, iyi pişmemiş köfteler, dışarıda bekletilen yemekler en yakınımızdaki zehirlenme kaynaklarıdır.
Bilmeliyiz ki “Gıda güvenliği = Tüketici Sağlığı iken Gıda güvenliği + Lezzet= Tüketici Memnuniyeti” demektir. Neticede amaç, tüketicilerin sağlığına zarar vermeden onlara lezzetli yiyecekler sunmak olmalıdır. Öyle değil mi?
